Sıkça Sorulan Sorular

banner2

Ofset baskıya gönderilecek bir tasarımda, tasarladığınız dosyanın renk kodu cmyk ve çözünürlüğü en az 300 dpı olmalıdır. Dosya uzantısı ise pdf veya tıff olmalıdır. Diğer işlerde özel bir yazı kullanılmışsa yazılar convert edilmelidir.
Evet ajans hizmeti alabilirsiniz. İstenen projenin özelliklerine göre fiyat teklifimiz hazırlanarak tarafınıza iletilir. Teklif onaylandıktan sonra gerekli materyaller (metin, görsel vb. ) müşterimizden teslim alınır ve istenen tasarımlar bitiş tarihine sadık kalınarak hazırlanır. Tasarımların onayını müteakip baskıları yapılır.
Tasarım aşamasından bitmiş ürün noktasına dek çok geniş yelpazede ihtiyaçlarınıza cevap verilir.
*Dosyanızın renk kodu cmyk ve çözünürlüğü en az 300 dpı olmalıdır.
* İnce siyah yazılar ve çizgiler tek renkten oluşmalı ve renkli zemin üzerindeyse overprint fonksiyonu aktif hale getirilmelidir.
* Kesim paylarına dikkat edilmelidir.
* Baskıya gönderilen dosyaların formatı pdf veya tiff olmalıdır.
* Yazılar convertlenmelidir.
* Çalışmalarda ekranda görülen renklerin baskıda doğrulukla çıkabilmesi için ; çalışmalar renk kalibrasyonu yapılmış bilgisayarlarda hazırlanmalıdır.
RGB ; ( r ) red ( kırmızı ), ( g ) green ( yeşil ) ve ( b )blue ( mavi ) kelimelerinin kısaltılmasıdır. RGB modelinde bu üç rengin karışımından tüm renkler oluşur. Dijital kameralar, tarayıcılar ve monitörler bu renk modelini kullanılır.
CMYK; ( c ) cyan , ( m ) magenta , ( y ) yellow , ( b ) black , kelimelerinin kısaltılmasından oluşur. Bu renkler baskıda 4 temel renktir. Bunların dışında özel renk kullanılmak istenirse Pantone kataloglarından seçim yapılarak ek renkler elde edilebilir.
PANTONE BASKI ; matbaacılıkta kullanılan bir renk sistemidir. Bu sistemi kullanarak dünyanın neresinde olsanız aynı sonucu elde edebilirsiniz. Pantone renkleri ayrıca katalog şeklinde basılmış halde bulunur. Katalogdan beğendiniz rengin altındaki kodu alıp hazırladığınız tasarımda basılmasını istediğiniz yerle ilişkilendirerek Pantone rengini kullanabilirsiniz.
Başlangıç: Doğu Asya

Matbaanın ilk kez kullanılması Uzakdoğu’da başlamıştır. İlk matbaa, ağaç oyma tekniği kullanarak, M.S. 593’te Çin’de kurulmuş, ilk basılı gazete de M.S. 700’de Pekin’de çıkmıştır. 8. yüzyılda Japonya’da baskı yapıldığı, İmparatoriçe Shotoko’nun Budizm’in kutsal metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiyle bastırdığı bilinmektedir. Bilinen en eski eksiksiz basma kitap olan Tianemmen ruloları Çin’de 868’de basılmıştır. İlk kez tek tek harfler dökerek baskı yapmayı da 1040 yıllarında Pi Sheng adında bir Çinlinin porselenden harfler kullanarak denediği söylenmişti.

Batıya doğru yayılma

Tun-Huang mağarasındaki buluntular, matbaayı Çinlilerden alan Uygurların 9. yüzyıldan itibaren baskı yaptığını göstermektedir. Öte yandan, Çin’den mi geldiği yoksa bağımsız mı geliştirildiği bilinmese de, Mısır’da 4. yüzyıldan itibaren kumaş üzerine ağaç oyma kalıplarla baskı yapılmaktaydı. Aynı teknikle Arapça metinlerin basılması 9. ve 10 yüzyıllarda gene Mısır’da başlamıştır.

Avrupa ve modern matbaacılığın doğuşu

Avrupa’da ağaç oyma kumaş baskısını İslam dünyasından alarak başlamıştır. Özellikle 15. yüzyılda Avrupa’da matbaacılığın üssü olan Hollanda’da basım tekniği çok gelişmiştir. O dönemde hattatlarca yazılan ve hakkaklarca kazılan tahta kalıpların yanı sıra Harlem kentinde ilk kez tek tek harflerle baskı denemelerini 1430 yılında Lourens Janszoon Coster’in yaptığı sanılmaktadır.

Nihayet 1450’de Johannes Gutenberg, ortağı Fust ile birlikte Almanya’nın Mainz şehrinde metal harflerle basım tekniğini bulmuş ve matbaa uygulamıştır. Gutenberg’in üretimi, özellikle de 1455’de bastığı İncil, yüksek kalitesi ve ucuz fiyatıyla kısa sürede başarılı olmuş, yeni buluş Avrupa’dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Daha sonra tipo baskı olarak adlandırdığımız bu matbaa tekniği sanayi devrimiyle doğan modern baskı makinalarının ve matbaacılık endüstrisinin temeli olmuş ve 20. yüzyıl sonlarına kadar gelmiştir.

Osmanlı Döneminde matbaacılığın doğuşu

Osmanlı İmparatorluğunun ilk matbaası daha 1493 yılında, İbrahim Müteferrika’dan 234 yıl önce, İspanyol göçmeni David ve Samuel İbn Nahmias Kardeşler tarafından kuruldu. İlk kitap, Yakup ben Asher’in Arba’ah Turim eseri 13 Aralık 1493’te basıldı. İtalik hurufatı, sayfa düzeni, folyo işaretleme tekniği, metin başının büyük harfle belirtilmesi gibi yenilikleri matbaa sanatına kazandıranlar da 1530’da İtalya yolu ile İstanbul’a gelip yerleşen Sonsino ailesidir.

Baskı yüzeyinin düz tabaka ya da rulo kâğıt (rotatif) dışında, matbaacılıkta kullanılan temel baskı yöntemleri şunlardır:
• Ofset baskı
• Tipo baskı ya da yüksek baskı (günümüzde işlevini yitirmiştir)
• Tifdruk ve flekso baskı (ambalaj özellikle fotopolimer yüzeylerin baskısı)
• Serigrafi baskı (kâğıt, seramik, tekstil vb. yüzeyler)
• Anagram baskı
• Hologram
• Tampon
Ofset baskı, 1904 yılında, Amerikalı Ira W. Rubel tarafından bulunmuş, genellikle (teneke ofset hariç) kâğıt yüzeyine baskıda kullanılan baskı tekniği. Günümüzde kitapların, gazetelerin, dergilerin, broşürlerin, faturaların, kartvizitlerin ve karton ambalajların basımında kullanılır.
Ofset ismi dilimize ingilizce de “OFF-SET” kelimesinden geçmiştir. Sırasıyla Mürekkebin endirek yolla kauçuk vasıtasıyla kağıda geçmesi demektir. Her türlü belli gramaja kadar kağıt nevi materyal üzerine baskı sonucu alması mümkündür.

ofset
Ofset Baskı Makinasının Kesiti

Ofset sistemi aslında taş baskı sistemine benzer, ancak kalıp üzerindeki yükseklik farklarından yararlanmaz. Kalıp yüzeyi düzdür. (Yüzey üzerinde çok küçük bir emülsiyon tabakası kalınlığı farkı vardır ancak bu kalınlık görüntü oluşturmada etkin değildir) Kalıp yüzeyinde emilsiyon olan yani basılacak alanlar ve emilsüyon olamayan basılmayacak alanlar vardır. İş olan yani basılacak alanlar emilsüyon tabakasıyla kaplıdır. İş olmayan alanlarda ise emilsüyon tabakası yoktur. İş olan yerler mürekkebi, iş olmayan yerler ise gren çukuru denilen mikrometrik gözenekler ile suyu tutar. Burada su ve mürekkebin birbirine karışmaması prensibinden faydalanılır. Böylelikle iş olan yerlerde bulunan mürekkep baskıyı gerçekleştirir. Diğer boş alanlarda gren çukurları su ile dolu olduğu için mürekkebi iter ve o bölgeler baskı uygulayamaz.

Kalıp hazırlama

Günümüzde artık kalıp aşamasında ara eleman olan film ve aydınger kalkmış ve dolaysız olan bilgisayardan kalıba pozlandırma Computer to Plate (CTP) tekniği kullanılmaktadır.

Ofset baskı için kalıp hazırlamanın temel mantığı, baskı yapılacak alanların görüntüsünün kalıp üzerine aktarılmasıdır. Filim kullanılan sistemlerde: Bu işlem için kullanılan filmde basılacak alanlar ışığı geçirmeyecek şekildedir. Baskı sırasında mürekkep tutmayacak alanlar ise şeffaftır ve pozlama ile ışığa maruz kalırlar. Alüminyum kalıpta ışıktan etkilenen alanlar çürüyerek banyo sırasında atılırlar. Bu alanlarda suyu tutan gözenekler (gren çukurları) açılır.
Ofset Baskı sisteminde suyun boş alanlarda tutunmasının nedeni; bu bölgelerin üzerinde suyu tutan mikro gözeneklerin olmasıdır. Mürekkebin tutunduğu alanlar ise son derece düzdür ve bu yüzeyde su tutunamaz.

Ofset baskı sisteminde üç silindir vardır. Bunlar kalıp silindiri, Blanket silindiri ve Baskı silindiridir. Kalıp kazanın üzerinde kalıp bulunur. Kalıp döndükçe mürekkep ve nemlendirme merdaneleriyle temas eder. Kalıp üzerinde görüntü düzdür. Blanket merdanesi üzerinde esnek kauçuk bulunur. Baskı, kalıbın baskı materyaline değil kauçuğun baskı materyaline temasıyla sağlanır. Kauçuk üzerinde görüntü terstir. Baskı materyali blanket ve baskı kazanları arasından geçer ve baskı gerçekleşir.

Tipo baskı metal harflerle yapılan yüksek baskıya denir. Uzun ve zahmetli bir baskı hazırlık süreci gerektirir. Metal harflerin tek tek sayfa oluşturacak bir biçimde düzenlenmesi yöntemi kullanılır. Baskı hazırlık işlemi her ne kadar gelişim göstermiş olsa da günümüz masaüstü yayıncılık sisteminin sağladığı imkânlardan çok uzaktır. Tipo baskıda iki silindir bulunur. Bunlardan biri kalıp silindiri, diğeri baskı silindiridir. Direkt baskı sistemidir yani kalıp üzerindeki görüntü direkt baskı materyaline aktarılır. Kalıp üzerindeki yüksek kısımlar mürekkebi alırken, alçakta kalan kısımlar mürekkebi almaz. Yüksekte kalan kısımlar baskıyı gerçekleştirir. (Patates baskısına benzer) Kalıp üzerindeki görüntü terstir.
Günümüzde kullanımı önemli oranda bırakılmıştır. Ender olarak, kartvizit, fatura ve özel koleksiyon yayınların basımında kullanılır. Tipo baskı makinaları daha çok matbaacılığa; kesim, gofre, numaratör baskı, piliyaj-perforaj başka alanlarda hizmet eder.
Tifdruk, matbaacılıkta kullanılan temel baskı tekniklerinden biridir. Almanca Tiefdruck (derin baskı) sözcüğünden gelmektedir. İngilizcede ise bu tekniğe Intaglio printmaking veya Rotogravure adı verilmektedir. Tifdruk tekniğini Türkçede en iyi karşılayan tanımlama ise çukur baskı tekniğidir.

Dünyada en yaygın baskı sistemi olan Ofset baskı sisteminin aksine, Tifdruk baskıda kabartma klişe yerine oyma klişe kullanılmaktadır. Mürekkep klişe üzerinde farklı derinliklerde oyulmuş deliklere doldurulduktan sonra baskı ortamına aktarılmaktadır. Yine ofset baskının aksine kıvamlı mürekkepler yerine akışkanlığı yüksek çabuk buharlaşan sıvı mürekkepler kullanılır.

Genelde bakır veya çinko silindirik klişeler üzerine açılan oyuklar hem çok küçük hem de farklı derinlikte oldukları için ofset baskıya oranla çok daha titiz ve temiz bir çalışma gerektirir. Çok özel kâğıtlar gerektirdiği için de daha masraflı bir tekniktir. Geçmişte kaliteli dergilerin, kumaş ve duvar kâğıtlarının basımında kullanılmıştı. Günümüzde posta pulları, bazı banknotlar ve hisse senetlerinin basımında kullanılmaktadır.

Tifdruk baskı sisteminin en önemli özelliği net, yumuşak ve her kopyası birbirinin tam benzeri baskılar vermesidir. Ayrıca kalitesini bozmadan yüksek tirajlı baskı yapabilmesi nedeniyle yoğun baskılarda tercih edilmektedir.

tif5
Klişe üzerinde oyuklar oluşturuluyor. Bu resimde kabaca gösterilen oyuklar mikroskobik boyutlarda olabilirler.
tif5
Klişe mürekkeple kaplanır.
tif5
Fazla mürekkep klişe üzerinden sıyrılır, sadece oyukların içinde mürekkep kalır.
tif5
Kağıt klişe üzerine konarak ağır bir silindirle preslenir.
tif5
Kağıt kaldırıldığında oyuklardaki mürekkep kağıda aktarılmış olur.

Serigrafi, bir seri baskı yapma şeklidir. Geçmişi çok eskilere uzanan bu sanat dalı son zamanlarda sanayinin de gelişmesi ile endüstriyel ürünlerin markalanmasında büyük önem kazanmıştır. Ahşap ya da metal bir çerçeveye gerilen değişik türdeki polyester ipek kumaşının foto film emülsiyon denilen bir film tabakasıyla kaplanıp ışıkta pozlandıktan sonra basılması gereken grafik, bu kumaşa bir şablon gibi çıkar. Işığa duyarlı bölgeler suyun yardımı ile boşaltılır ve hassas bir şablon oluşur. Bu şablona kalıp denir. Bir ragle (ağzı keskin bir kauçuk) yardımı ile baskı yapılır.
Serigrafi baskı her türlü malzeme ve yüzeye uygulanabilir. Yuvarlak baskılar yapılabilir. Aynı zamanda matbaanın baskı yapamadığı metal, seramik, kumaş ve cam gibi malzemelere baskı serigrafi ile yapılır. Elektroniğin bel kemiğidir. Serigrafi sayesinde devre kartları daha net ve temiz olarak yapılmaktadır. Son yıllarda serigrafi endüstrinin olmazsa olmazları arasına girmiştir.
Kısaca matbaacılık denilen karmaşık süreç, farklı teknolojilere ait çok sayıda işlemden oluşur. Uluslararası bir sektörel konsorsiyum olan cip4 tarafından hazırlanan JDF (Job Definition Format) iş tanımlama standardı kapsamında yüzden fazla işlem tanımlanmış, bunlar da geleneksel eğilime uygun olarak baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası şeklinde üç alt süreçte toplanmıştır.

Baskı öncesi

Öncelikle basılacak işin tasarımı yapılır. Bu aşamada yazıların ve fotoğrafların bilgisayara aktarılması gerekir. Bilgisayara aktarılan görsel öğeler mizanpaj yazılımında bir araya getirilerek baskıya uygun tasarım oluşturulur. Bilgisayar yardımıyla yapılan bu işleme masa üstü yayıncılık da denir. Sonrasında, yapılan çalışmanın film çıkışları alınır. Film, baskı için kullanılan kalıbı oluşturmak için kullanılır. Filmden sonra da prova alınabilir. Filmden alınan provaya anolog prova (Dupont firmasının Cromalin sisteminden dolayı sektörde “cromalin” adı ile bilinir) denmektedir. Analog provanın dışında baskıyı taklit eden yazıcılarla dijital prova da alınabilir.

Baskı

Film çıkışları alındıktan sonra alüminyum plakalar (kalıp) üzerine tasarımın görüntüsü çıkarılır. Kalıp çekme denilen bu işlem iki aşamada gerçekleşir: film kullanarak kontakt baskı yani pozlandırma ve banyo. Günümüzde tasarımlar bilgisayardan direk kalıba alınabilmekte, CTP adıyla anılan bu sistem ile film ve montaj işlemlerini ortadan kalkmaktadır. Kalıp çekildikten sonra baskıya geçilir.

Baskı sonrası

Baskı sonrasında selefon, lak gibi malzemelerle yüzey kaplama (laminasyon) uygulanabilir. Mücellithane makinaları kullanılarak da çok sayfalı ürünlerde katlama, harmanlama, iplik dikiş, tel dikiş gibi işlemler, kitap ve dergiler için kapak takarak ciltleme gibi, ambalajlar için kalıplı kesim gibi gibi işlemler uygulanabilir.

Mücellithane, ciltleme işleminin yapıldığı yeri ifade eden terimdir. Basılı materyallerin kitap, katalog, dergi, veya ciltleme işlemine gerek duyulan her türlü araç gerecin istenilen ebatta ve şekilde makine yardımı veya el yordamı ile okunmaya hazır hale gelmeden önceki son aşamadan geçtiği yerdir.
Matbaacılıkta baskı sonrası diye de adlandırılır.
Back to Top